20 Aralık 2011 Salı

Hz. Musa'nın Tabletleri



Biliyorsunuz; inanç pratiğimizde peygamberlerimizi (yüzlerini) resmetmekten kaçınırız... Hatta, bu saygıyı Hulefâi Raşidîn'e ve Ehli Beyt'e karşı da gösteririz!

Bu hassasiyetimiz bana göre fevkalâde yerindedir ve böylece devam etmelidir.

Ancak, hepimizin bildiği bir filmden veya posterinden alınmış yukarıdaki fotoşoplu resmi görünce yayınlamaktan kendimi alamadım!

Çünkü, bu resim benim için şu fotoşoplu haliyle çok ama çok büyük bir anlam taşıyor!

Vaktiyle, misafir yazar olarak bulunduğum ve artık aktif olmayan blogta beş bölümlük bir Kurân incelemesi kaleme almıştım.

"İşitin Ey Ulular!" başlığını taşıyan inceleme, ülkemizde yaşayan ve peygamberlik iddiası olan bir zâta ve çevresindekilere rasullüğün Hz. Muhammed (s.a.v.) Efendimizle nasıl bittiğini, bilinenlerin ötesinde yeni Kurân delilleriyle îzah ve ispat ediyordu!

Bu ispatı, yine bilinenlerin ötesinde çok yeni delillerle, farklı ama daha yüzeysel şekilde yapmak kâbildi... Hikmeti Hüdâ, biz zor ve derin bir analizi/ispatı tercih etmiştik... 

Tam bir Kurânî Zekâ (QQ) çalışmasıydı!

Orada, Hz. Musâ'dan (a.s.) ve "Levhalar"ından sıkça bahsetmemiz gerekmişti... Fevkalâde ilginç şeyler keşfetmiştik incelememizde... O kadar ki, bu fotoşopu hazırlayan neye parmak bastığını bilecek olsaydı, dili tutulurdu da açılması için Kelime-i Tevhîd gerekirdi!

"İşitin Ey Ulular"ı blogumda yeniden yayınlamak niyetim bulunmuyor. İncelemeyi, inşaALLAH kitabıma saklamak istiyorum!

Bununla beraber, yukarıdaki resmi görünce "Allah'ım sen nelere kâdirsin!" diyerek ve Hz. Musa'ya selamlar göndererek konuyu anmadan edemedim!

Web'de Steve Jobs'dan hareketle Hz. Musa'ya gönderme yapan yabancı bir karikatüre rastladım; fakat onu buraya alıntılamıyorum. Çünkü, mânevi konular ve mânâ adamları hususunda Batı'nın ve özelde karikatüristlerin serbestiyetini taşkınlık seviyesinde görüyorum!

Onlar kadar "serbest/taşkın" olmak mecburiyetinde değiliz!!

Çünkü, Kurân ve Peygamberimiz  "aşkın" olmayı tâlim etmiştir; taşkın olmayı değil!!

Edep bu değil midir zâten?!

Neyzen Semazen

Not: Edepsiz sanattan (?) ve sanatkâr geçinen edepsizlerden illALLAH!

3 yorum:

Bülend SUNGUR dedi ki...

Bugün, Süleymaniye Vakfı'nın sitesinde "Kurân'a ve Geleneğe Göre Nebî ve Resul" başlıklı bir makale gördüm ve okudum. Makalede imza bulunmuyor. Ancak, yorumlara "abayındır" kullanıcı adıyla cevap verildiği için Sn. Abdülaziz Bayındır'a ait olduğunu tahmin ediyorum.

http://www.suleymaniyevakfi.org/kutsanan-gelenek-ve-kuran/kur%E2%80%99an%E2%80%99a-ve-gelenege-gore-nebi-ve-resul.html

Değerli hocamızın bir çok çalışması gibi bu inceleme de fevkalade yararlı ve dikkat çekiçi olmuş. Kurân'ın merkez alındığını veya benim tabirimle Kurân'ın merkezine seyahat yapılmak istendiği âşikâr!

Bu münasebetle, takdir duygumu ifade etmek isterim.

Ancak, "Hz. Musa'nın Tabletleri"nde işâret ettiğim gibi, zamanında bu konuyu çalışma imkânı bulmuş bir insanım...

Dolayısıyla, Sn. Bayındır'ın ulaştığı "Resul" tarifine katılamıyorum!

Sn. Bayındır "vahiy almaksızın" her müslümanının tebliğ ile yükümlülüğünü resullük olarak tanımlıyor ve bunun bildiğimiz peygamberlikten farklı olarak sâdece tebliğ görevi olduğunu düşünüyor.

Benim söylediğimin özü ise şudur:

Risâlet ancak nübüvvet üzerine binâ olunur. Bu yüzden, Peygamber Efendimiz ile nübüvvet tamamlanınca risâlet süreci de otomatik olarak kapanmış olur!

Kurân'da geçen ve bildiğimiz peygamberliğin karşılığı olmayan "resul" kelimeleri bu nevi incelemelerde bizleri yanıltmamalıdır!

Çok şükür ki bendenizde, bu meselenin bütün tartışmalara son verecek ve artık aksi iddia edilemeyecek seviyede kuvvetli Kurânî delilleri vardır...

Anlaşılıyor ki, blogta yer veremediğimiz bu konu kitabımızın Kurânî Zekâ numûnelerinden biri olarak istikbalde takdim edilmelidir?!

İnşaALLAH!

N_S

Bülend SUNGUR dedi ki...

Sayın Ebubekir Sifil'in Milli Gazete'deki 10 Ocak tarihli "Gayri metlüv vahiy nübüvvet ilişkisi" başlıklı makalesini bugün farkettim...

http://www.milligazete.com.tr/makale/gayr-i-metluvv-vahiy-nubuvvet-iliskisi-226673.htm

Meselenin kesin ve nihâî cevapları -çok şükür!- QQ çalışmalarımızın ürünü olarak bizde vardır!

İnşaALLAH, bir gün İslâm dünyasına sunmak nasip olur...

N_S

Bülend SUNGUR dedi ki...

http://www.ntvmsnbc.com/id/25364829/