tag:blogger.com,1999:blog-4523928288892601486.post1122932900248348346..comments2021-01-23T06:47:05.273-08:00Comments on Kurânî Zekâ (QQ): İslamî Bankacılık ve Gesi BağlarıBülend SUNGURhttp://www.blogger.com/profile/13576733625412525711noreply@blogger.comBlogger2125tag:blogger.com,1999:blog-4523928288892601486.post-78249451311255841322012-05-02T06:11:32.648-07:002012-05-02T06:11:32.648-07:00Bu makalemiz sebebiyle irtibat kurduğumuz ve faizs...Bu makalemiz sebebiyle irtibat kurduğumuz ve faizsiz bankacılık konusuna hâkim bir öğretim üyesiyle uzun sayılabilecek yazışmalarımız oldu... Yazışmalar boyunca bazı eleştirilere ve sorulara muhatap kaldım... Eğer, izin alabilseydim, yazışmaları direkt kopyala/yapıştırla paylaşacaktım... <br /><br />Faydalı olacağını hesap ederek, muhatabımın cümlelerine yer vermeden sadece kendi ifadelerimi içeren alıntıları paylaşıyorum...<br /><br />Verdiğim cevaplardan hareketle soruları veya müzakere başlıklarını zâten tahmin edebilirsiniz...<br /><br />.................................<br /><br />İlke olarak "ahlak" temelli iktisat görüşünüze katılıyorum. Ancak, "ahlakî alan ve olan" subjektif algılara ve yorumlara çok açık... Bu münasabetle, "riba yasağı" gibi daha nesnel bir ilkeden yola çıkılması ve faizsiz bankacılığın da bunu hedef alması bana çok mantıklı geliyor. Yani, ortada bir yasak varsa ve bunu ihlal ederek kendi sistemini küresel ölçekte dayatmış bir düzen varsa; buna itirazın veya alternatifin "yasak merkezli" olarak gelmesi bence tabiidir.<br />............................<br /><br />Kanaatimce, iktisat biliminin yeniden tanımlanması yönündeki beklentiniz/görüşünüz, İslam dünyasının henüz başarmaya çok uzak olduğu büyük bir hedef. Bendenizin çalışmalarını derleyip toplayan etiket Kurânî Zekâ... Riba yasağına ilişkin görüşlerimi ve La-Riba konulu araştırma projesi önerimi de şekillendiren bu etiket! Bana göre, önce Riba konusunda kesin netice alınmalı ve bu Kurân sâyesinde gerçekleşmelidir. Ardından İktisat biliminin yeniden tanımlanması, Kurânî bir seyir halinde zâten gelecektir...<br /><br />............................<br /><br />Hep aynı noktaya geliyor ve aynı soruyu cevaplamaya kendimi mecbur hissediyorum... "Tevhîdî esasa göre yeniden tanımlamayı kimler ve nasıl yapacaklar?? Tanımlar üzerinde ittifak nasıl sağlanacak?? Oysa, İslâm dünyasına -bâtıl olarak- ihtilafın rahmet olduğu garabeti yön veriyor... Yâni, İslâm dünyası antidemokratik ve azgelişmiş coğrafyasına inat, ilimde sonsuza kadar demokrasi istiyor... Yani, sonu gelmez tartışmalar/belirsizlikler/ihtilaflar içinde yol almayı rahmeti bol (!) bir rutin olarak benimsemiş görünüyoruz... İslâm'ı/Kurân'ı ve de ilmi fetva ölçekli algılıyoruz!<br /><br />.................................<br /><br />Bence, öncelikler konusunda olduğu gibi başlıkların belirlenmesinde de Kurân'a danışılmalı... Ancak, Kurânî Zekâ araştırmalarımın felsefesi olarak ortaya koyduğum gibi, bu işler olursa bilimsel keşif statüsünde olur ve ekipler/takımlar eliyle gerçekleşmez... Kurân kâşiflerine ihtiyacımız var! Keşif kavramının Kurân/İktisat/Bilim düzleminde hususiyetine kolayca vurgu yapabilmek için -teşbih yollu- İsmet Berkan'ın şu yazısına atıfta bulunmak isterim. http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20151635.asp<br /><br />.....................Bülend SUNGURhttps://www.blogger.com/profile/13576733625412525711noreply@blogger.comtag:blogger.com,1999:blog-4523928288892601486.post-6963376511553032472012-04-25T04:51:06.962-07:002012-04-25T04:51:06.962-07:00Makaleyi okuyan bir dostumdan, bugün bazı sorular ...Makaleyi okuyan bir dostumdan, bugün bazı sorular aldım. Meselenin, daha iyi anlaşılması maksadıyla dostumun sorularını ve kendisine verdiğim cevapları paylaşıyorum. Önemine binaen herkesin dikkatle okumasını tavsiye ediyorum.<br /><br />SORU: Bakara 278'e gore "ribadan kalanlari bırakın " emri geregi kalani o bankaya mı yoksa fakire mi bırakın kısmında takıldım. Banka yerine devlet ise hic ellemeden bırakmak kısmına kalbim ısındı.<br /><br />CEVAP: Makalede, sorularımızın cevaplarını belirleyecek "eğer riba ise" kaydı var! Bu "eğer" şartı çok önemli! Makale, ribanın ne olduğuna, nerede başlayıp nerede bittiğine dair İslâm dünyasının sayısız bilinmeyenin bulunduğunu anlatmaya çalışıyor. Dolayısıyla, herhangi bir konuda, riba fetvası verenlere diyor ki; eğer bunu riba sayıyorsanız, şu ana kadar tahsil edip yedikleriniz için yapacak bir şey yok; tevbeden başka! Ama, riba fetvası verdiğiniz konudan henüz tahsil etmediğiniz getiri varsa, o getirinin riba olduğundan kuşku duymuyorsanız, ona dokunamazsınız! Kime kalırsa kalsın; dokunamazsınız! Alıp, yoksula da veremezsiniz!! Eğer, riba ise!! Oysa, milyarlık fetva verirken dahi, neyin riba olduğundan emin değiller!! Bu münasebetle, riba saydıklarından gelen getiriyi gelir kaydetmeyip, fukaraya vermeyi öneriyorlar... <br /><br />SORU: Ama banka ise hicbir kurusunu bırakmayıp ihtiyac sahiplerine vermek dogrusudur degil mi?<br /><br />CEVAP: Sualinin, bana göre kesin cevabı şudur! Riba'yı Kurân'a göre yeniden keşfedinceye kadar neyin Riba olduğundan veya olmadığından yüzde yüz emin olamayacağız... Bu nedenle, banka faizinin tamamını tahsil ederek, fukaraya vermek uygun olanı... Eğer, bankadan gelenin Riba olduğundan yüzde yüz emin olsaydık; bunu da yapamazdık! Yani, el sürüp fukaraya da veremezdik!!<br /><br />SORU:Katılım Bankası'nda kalan paralar icin katılım hesabına kaydettirip "kar payi" alınması kısmı ile alakalı ne yapayim? Yani uzum suyu mudur? Sarap olmus mudur? :))<br /><br />CEVAP: Yine, yukarıda söylediğim esaslara göre cevap veriyorum. Bir de makaleyi bir daha gözden geçirmeni salık veriyorum. Katılım bankacılığına İslam dünyasının ihtiyacı var ve iyi ki varlar! Sorun, bu bankaların artan işlem hacimlerinin seyrine kapılarak, teori ile pratik arasında artan biçimde ortaya çıkan uyumsuzlukları tahlil etmekten kaçınmaları ve bu uyumsuzlukların köklü sorunların varlığına işaret ettiğini görmezden gelmeleri... <br /><br />Bu ağır rehavetten kurtulacakları saate kadar mevcut işleyişleriyle dahi esaslı bir ticaret vurgusu yapmış durumdalar... Oysa, bildiğimiz bankacılığın "ticaret" kaygısı yoktur! Bu münasebetle, katılım bankalarına -hataları hariç- sahip çıkmalıyız! Vadeli hesabına tahakkuk eden kâr payını da alabilirsin; yiyebilirsin... Çünkü, ben bazılarının yaptığı gibi " O da faiz! Yok farkları!" demiyorum!! Ben diyorum ki, bu alternatif bankacılık çatısının cesameti daha fazla büyümeden nazarîyesini tamamlamalı; ihtilaf ve şüplelerinden tamamen arınmalıdır! Zannediyorum; sorularına senin istediğin tam karşılık yanında tafsilat da sunmuş oldum.Bülend SUNGURhttps://www.blogger.com/profile/13576733625412525711noreply@blogger.com